Türk Müziği
https://turkmuzigidergisi.com/index.php/tm
<p>Türk Müziği (TM) dergisi, Türk Müziği araştırmalarının disiplinlerarası bir şekilde yapıldığı bilimsel, akademik, uluslararası bir dergidir. Türk müziğinin derinlemesine tahlinin yapıldığı en baş kaynak ve platform olmayı hedefler. Türk müziği birçok toprakta etkisini tarihte hissettirmiş ve hala da hissettirmekte olan zenginliği ile dünya çapında birçok araştırmacının ilgi konusudur. e-ISSN: 2822-3195. Yayınlanma zamanı Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarıdır (30.günü). Türk Müziği'nin yayın dili Türkçe'dir.</p>Genç Bilge Yayıncılıktr-TRTürk Müziği2822-3195Türkiye ve İran’da geleneksel vurmalı çalgılarının icralarına yönelik bir inceleme: Darbuka ve Tombak örneği
https://turkmuzigidergisi.com/index.php/tm/article/view/132
<p>Her ülkenin kendi müzik sistemi içerisinde geleneksel, ritimsel ve icrasal özellikler mevcuttur. Ancak birbirlerine yakın olan kültürler, özellikle komşu ülkelerde siyasi, toplumsal ve edebi aktarımlar ve etkileşimlerin yanı sıra sanat açısından da etkileşimler söz konusudur. İran ve Türkiye gibi tarih boyunca birçok yönde birbirleriyle yakın ilişkide olan iki ülke de musiki sanatı açısından etkileşimde olup birbirlerine etkileyip ya da birbirlerinden etkilenmiştir. Bu çalışma ile Türk ve İran müzik kültürlerinin ortak ve farklı yönlerini ortaya koyarak, geleneksel vurmalı çalgıların müzikteki rolünün daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca darbuka ve tombak gibi müzik enstrümanlarının müzikal etkileşimini incelemek, iki ülke arasındaki kültürel alışverişin sanatsal yönlerini anlamamızı sağlayacaktır. Bu çalışmanın amacı, Geleneksel Türk ve İran vurmalı çalgılarından darbuka ve tombakın icra şekillerini, fiziksel benzerlik ve farklılıklarını araştırmak ve her iki kültürdeki müzikal ve teknik yaklaşımları karşılaştırmaktır. Bu araştırmanın yöntemi arşiv ve gözleme dayalı bir araştırma olmasından dolayı nitel bir çalışma yürütülmüştür. Verilerin toplanması aşamasında ülkelerin müzik kültürlerini yansıtan ulusal ve uluslararası kitaplar, yayınlar, makaleler ve tezler incelenmiş, konuyla alakalı olan bölümler araştırılıp arşivlenmiştir. Bu araştırmanın bulguları Tombak ile Darbuka arasında görünüş, teknik ve isim açısından benzerlikler olduğunu ortaya koyar ve her bölümde de bu benzerlikler ve farklılıklar incelenmiş ve kaynakların yardımıyla her bir özelliğe ilişkin detaylı bir inceleme yapılmıştır. Sonuç olarak iki ülkenin kültürel ve sanatsal yakınlığından dolayı bu iki enstrüman teknik, görünüş vb. açılardan ortak özelliklere sahip olmakla birlikte, ülkelerinin müziğine özgü özelliklere de sahiptir. Bu araştırma, İran ve Türkiye arasındaki müzik kültürel ortak yönler adına iki ülke arasında yapılan araştırmalar, projeler ve konserler için bir zemin oluşturabilir.</p>Rojin MajidiAli Kalkan
Telif Hakkı (c) 2024 Türk Müziği
https://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0
2025-03-122025-03-12115Bayram Hüseynli'nin piyano ve vokal eşliğinde icra ettiği aşık havalarının müzikal analizi
https://turkmuzigidergisi.com/index.php/tm/article/view/148
<p>Azerbaycan müzik folkloründe aşık havaları önemli bir yerdedir. Bayram Hüseynli, otantik folklor, aynı zamanda aşık müziği ve muğam yaratıcılığı alanlarında eserleri bulunmaktadır. Burada özellikle şah-pərdə akorunun tonik, subdominant ve dominant fonksiyonundaki sesine dikkat çektik. Bu akorun gösterilmesi, her şeyden önce, âşık polifonisi olgusunun harmoni konusu çerçevesinde incelenmesi açısından elbette önemlidir. Bu araştırmada Bayram Hüseynli’nin Gödek donu, Mirzecanı, Göyçe gözellemesi, Kahramanı ve Şahseveni adlı beş aşık havası analiz edilmiştir. Bu araştırma nitel araştırma türlerinden doküman analizi türündedir. Araştırma kapsamına bu beş aşık havasının alınmasının nedeni onların popüleritesidir. Bu aşık havaları, Aşık Teymur Hüseynov (Şamkor) tarafından notaya alınmıştır, 1960 yılında yayınlanmıştır. Aşık müziğinin piyano ve vokal için işlenmesinin önemli tarafı piyano eşliği alanında kendine özgü gelenekleri olan âşık vokal müziği türünü daha geniş kitleye ulaşmasına neden olmuştur. Burada sazın yerini adeta piyano almış ve dolayısıyla sazın klasik yaylı yapısının sesleri eşlikte çalınmıştır. Böylece Azerbaycanlı müzikolog-bilim adamı-besteci Bayram Hüseynli, sazın karakteristik akorlarını taklit ederek piyanoda âşık eşliğinin temellerini atmış oldu. Bu akorun incelenmesi, saz çalgısının çeşitli akortlarıyla benzerlikler gösterdiğini ortaya koymuştur.</p>Sabina Aliyeva
Telif Hakkı (c) 2025 Türk Müziği
https://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0
2025-03-122025-03-121727Ahmet Meter’in hüzzâm taksiminde kullandığı motif ve cümle yapılarının analizi
https://turkmuzigidergisi.com/index.php/tm/article/view/142
<p>Ahmet Meter, enstrümanı üzerindeki hakimiyeti, icrâları ve tavrı ile kanun çalım tekniğinin gelişmesinde önemi büyük olan bir sanatçıdır. Türk müziği üslûbu ile kendinden sonra gelen kanun icrâcılarına yol göstermiş, icrâları ile müziğimizin gelişmesinde etkili rol oynamıştır. Araştırmada, Ahmet Meter’in Hüzzâm taksimi motif ve cümle yapıları açısından analiz edilmiştir. Araştırma, Ahmet Meter’in Hüzzâm taksimi üzerine yapılan ilk çalışma olması, taksim üzerinde yapılan melodik özelliklere dayalı analiz içermesi, Meter’in icrâcı tavrının belirlenmesi ve diğer araştırmacılar için yazılı bir kaynak imkânı sağlaması açısından önemlidir. Ahmet Meter’in Hüzzâm taksiminde motif ve cümle yapılarının ortaya çıkartılması durumu bu araştırmanın problemidir. Araştırmada; nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi/analizi kullanılmıştır. Ahmet Meter’in Hüzzâm taksimi üzerinde yapılan analiz çalışmasında üç temel ölçüt belirlenmiştir. Bunlardan ilki taksimde sık kullanılan motif ve cümle tekrarlarıdır. İkinci ölçüt cümlelerin uzunluğu ve kısalığıdır. Son olarak cümlelerde yer alan kromatik kullanımlar, analiz için belirlenen ölçüt olmuştur. Bu ölçütler doğrultusunda yapılan analize göre, Hüzzâm taksimde cümle yapılarının ve bunlardan oluşan bölümlerin oldukça uzun olduğu ortaya çıkmıştır. Sekileme tekrarlarının yoğun bir şekilde kullanılması ile motif ve cümle yapılarının oluştuğu ve dolayısıyla aynı nota kümelerinin kullanılmasıyla bu yapıların da sıklıkla birbirini tekrarladığı sonucuna varılmıştır. Taksim icralarında ifade gücünü simgeleyen en temel öğe cümledir. Özgün ve nitelikli cümle yapıları, kompozisyonda, dinleyici tarafından da hissedilebilen ve icracının müzikal ifadeleri, duyguları hakkında fikir veren, estetik denge ve ahengin icracıda var olması gerektiği inancını destekleyen son derece önemli yapı taşlarıdır. Cümlenin kendinde bulunan tüm özellikler yaratılan eserin de aynı özellik ve kalitede olmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla her taksim analiz çalışmasında, taksimin başlı başına bir eser olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Alanda yapılması planlanan diğer analiz çalışmalarında, makamsal ve teknik analizlerin yanı sıra cümle analizlerinin önemsenmesi ve çalışmalara dahil edilmesi önerilmektedir.</p>İbrahim Alperen KOZAKKibele Kıvılcım Çiftçi
Telif Hakkı (c) 2025 Türk Müziği
https://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0
2025-03-122025-03-122947Türk müzik kültüründe düğün çalma pratiğinin müzik sosyolojisi ekseninden incelenmesi
https://turkmuzigidergisi.com/index.php/tm/article/view/149
<p>Bu makale, düğün ritüelleri içinde önemli bir yere sahip olan “düğün çalma” pratiğini ele almaktadır. Düğün ritüelleri, toplumsal dayanışma ve kültürel aktarım açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu ritüelin en temel unsurlarından biri olan müzik, düğünlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Anadolu’da düğünlerde müzik icra eden müzisyenler, mesleklerini “düğün çalma” olarak adlandırmaktadır. Çalışmada, düğün müziği icra eden toplulukların kimler olduğu, mesleki durumları, düğün çalma pratiğinin sosyo-kültürel yapıyla ilişkisi ve sosyal güvence ve hakları meseleleri ele alınmıştır. Düğün çalma pratiği, Türkiye’de belirli topluluklar tarafından sürdürülen, ancak akademik yazında yeterince incelenmemiş bir kültürel miras unsurudur. Bu çalışma, düğün müziği icra eden müzisyenlerin sosyo-kültürel yapıyla ilişkisini, emek süreçlerini ve karşılaştıkları zorlukları ele alarak literatürdeki bu eksikliği gidermeyi amaçlaması bakımından önemlidir. Bu araştırma, düğün çalma pratiğini ve müzisyenlerin toplumsal statülerini inceleyerek, müzik sosyolojisi perspektifinden değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada şu sorulara yanıt aranmıştır: Düğün çalma pratiğini kimler icra etmektedir? Bu müzisyenler hangi sosyal ve ekonomik koşullarda çalışmaktadır? Bu çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması modeline dayanmaktadır. Araştırma kapsamında, düğün müzisyenliğini sürdüren “peripatetik topluluklar” diye adlandırılan topluluklardan, Romanlar, Abdallar ve Domlar incelenmiştir. Ayrıca, literatürdeki akademik çalışmalar, tezler ve saha araştırmaları kaynak olarak kullanılmıştır. Çalışmada gözlem, literatür taraması ve önceki saha araştırmalarına dayalı veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler, içerik analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir. Düğün çalma pratiği, bu meslek grubunun ekonomik ve sosyal statüsünü doğrudan etkilemektedir. Müzisyenlerin büyük çoğunluğu sosyal güvenceden yoksun olup, düzensiz ve güvencesiz çalışma koşullarına sahiptir. Düğün çalma pratiği, korunması ve desteklenmesi gereken bir kültürel miras unsurudur. Ancak, müzisyenlerin sosyal güvenceleri ve çalışma koşulları konusunda ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Düğün çalan müzisyenlerin sosyal haklarının iyileştirilmesi, emek süreçlerinin düzenlenmesi ve kültürel miras bağlamında korunmalarına yönelik daha fazla akademik çalışma yapılması önerilmektedir.</p>Gülcan Ertan Hacısüleymanoğlu
Telif Hakkı (c) 2025 Türk Müziği
https://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0
2025-03-122025-03-124958Neriman Memmedov’un Azerbaycan adlı oratoryosunun analizi
https://turkmuzigidergisi.com/index.php/tm/article/view/145
<p>Neriman Memmedov çok sayıda senfoniler, operetler, vokal senfonik eserler, oda müziği eserleri, konçerto, bale, altı yüzden çok şarkı ve diğer eserlerin bestecisi olmuştur. Bu araştırma, N. Memmedov’un vokal-enstrümantal eserleri üzerine yapılan ilk çalışmadır. Makalede bestecinin “Azerbaycan” oratoryosu incelenerek eserin şiirsel metni, müzik dili ve yapısal özelliklerinin analiz edilmesi amaçlanmıştır. N. Memmedov’un vokal-enstrümantal eserlerinde müzik dilinin özellikleri incelenirken, makam, melodik yapı, metroritmik özellikler ve modların melodik ve armonik dile etkisi gibi konulara dikkat çekilmiştir. Bu da bestecinin müzik dilinin milli özelliklerini ortaya çıkarmaya ve müzik üslubunun oluşumunda bu özelliklerin rolünü araştırmaya olanak sağlar. Araştırma sürecinde, teorik müzikolojide kabul edilmiş analiz yöntemleri, özellikle tarihsel-teorik ve karşılaştırmalı analiz yöntemleri kullanılmıştır. N. Memmedov’un eserlerinin analizi, “Azerbaycan” oratoryosunun analizi müzik teorisi ilkeleri doğrultusunda yapılmıştır. N.Memmedov’un A. Zeynallı’nın sözlerine solist, koro ve senfonik orkestra için bestelediği “Azerbaycan” oratoryosu, basılı klavye partisyonu üzerinden analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, N. Memmedov’un vokal-enstrümantal eserlerinin müzik dilinde besteciye özgü ve muğamdan gelen üslup özellikleri olduğu belirlenmiştir. Analizler, incelenen eserlerin üslup çizgilerinde vokal ve enstrümantal bölümlerde melodik yapının baskın olduğunu ve tüm vokal bölümlerin halk şarkıları ruhunda olduğunu ortaya koymuştur. İlerideki çalışmalarda, Neriman Memmedov’un diğer eserlerinin kendine özgü özellikleri incelenebilir ve aynı zamanda diğer Azerbaycan bestecilerinin vokal-enstrümantal eserlerinin müzik dili özellikleri ile karşılaştırmalı analiz yapılabilir.</p>Aynur Qasımova
Telif Hakkı (c) 2025 Türk Müziği
https://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0
2025-03-122025-03-125966Semiyotik yakınsama: çağdaş Türk müziğinde makam müzik gelenekleri ve elektronik müzik üretimi
https://turkmuzigidergisi.com/index.php/tm/article/view/152
<p>Bu çalışma, geleneksel Türk makam müziği ile çağdaş elektronik müzik üretim teknolojileri arasındaki dinamik ve çok katmanlı etkileşimi incelemektedir. Araştırma, bu müzikal yakınsamayı tarihsel, teknik ve kültürel perspektiflerden ele alarak kapsamlı bir analiz sunmaktadır. Makam geleneğinin yüzlerce yıllık karmaşık modal yapıları, mikrotonluk ses sistemleri ve özgün performans pratikleri, dijital teknolojilerin sunduğu yeni ifade imkanlarıyla buluştuğunda ortaya çıkan yaratıcı gerilim, incelemenin odak noktasını oluşturmaktadır. Tarihsel perspektiften bakıldığında, makam-elektronik müzik etkileşiminin üç belirgin dönemden geçtiği görülmektedir: 1960-1980 arası erken deneysel dönem, 1980-2000 arası teknolojik genişleme ve sentez dönemi, ve 2000 sonrası dijital devrim ve çeşitlenme dönemi. İlhan Mimaroğlu ve Bülent Arel gibi öncü figürlerden başlayarak, Mercan Dede, Cevdet Erek ve İpek Görgün gibi çağdaş sanatçılara uzanan bu süreçte, teknolojik imkanların genişlemesiyle makam yapılarının elektronik ortamlarda ifade edilme biçimleri de zenginleşmiştir. Teknik açıdan, makam müziğinin elektronik dönüşümü üç temel zorluk etrafında şekillenmektedir: mikrotonluk aralıkların dijital ortamlarda uygulanması, makam seyirlerinin (modal progresyonların) algoritmik implementasyonu ve geleneksel enstrümanların tınısal özelliklerinin elektronik ortamlarda modellenmesi. Bu zorlukları aşmak için geliştirilen çözümler—özelleştirilmiş akort sistemleri, makam yapılarına özgü yazılım araçları, spektral analiz teknikleri ve fiziksel modelleme yaklaşımları—sadece teknolojik yenilikler olmanın ötesinde, kültürel bilginin dijital çağa adaptasyonunu da temsil etmektedir. Kültürel boyutta ise, makam müziğinin elektronik dönüşümü, otantiklik ve yenilik arasındaki müzakereleri, küresel dolaşım ve yerel alımlama dinamiklerini ve geleneksel bilgi aktarım sistemlerinin dönüşümünü içermektedir. Arşivsel, adaptif ve dönüştürücü yaklaşımlar, sanatçıların gelenekle kurdukları farklı ilişki biçimlerini yansıtırken, bu müzikal formların küresel dolaşımı, kültürel bağlamları dönüştürmekte ve yeni alımlama biçimleri yaratmaktadır. Çalışma, yapay zeka uygulamaları, immersif teknolojiler ve sürdürülebilir yaklaşımlar gibi yeni gelişen eğilimleri de inceleyerek, makam-elektronik müzik yakınsamasının gelecekteki potansiyel yönlerini ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, bu müzikal yakınsama, geleneksel mirasın korunması ve yenilenmesi arasında dinamik bir denge kuran, teknolojik yeniliği kültürel süreklilikle harmanlayan, geçmiş ve gelecek arasında anlamlı diyaloglar yaratan yaratıcı bir alan olarak değerlendirilmektedir.</p>Seyhan Canyakan
Telif Hakkı (c) 2025 Türk Müziği
https://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0
2025-03-122025-03-126774Kosova’nın Prizren şehrinde Aluş Nuş ve Başkim Çabrat ile Balkan Türk Müziği’ne katkıları üzerine görüşme
https://turkmuzigidergisi.com/index.php/tm/article/view/154
<p>Kosova’nın yedi şehrinden biri olan Prizren’de Türk müziğinin yaşaması ve gelişmesine katkısı olan Aluş Nuş ve Başkim Çabrat ile görüşme yaptık. Bu görüşme Türkiye sınırları dışında Türk müziğinin yaşaması ve gelişmesi için verilen emeğin de anlaşılması açısından önemlidir. Bu görüşmede iki müzisyenin müziğe olan ilgileri, müzik yeteneklerinin gelişimi, bu süreçte karşılaştıkları zorluklar, Balkan Türk Müziği Derneği’nin rolü, yayınladıkları kitaplar ve eserleri ele alınmıştır</p>Hasan Said TortopKrenar Doli
Telif Hakkı (c) 2025 Türk Müziği
https://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0
2025-03-162025-03-167581Sıtkı Sahil ile görüşme: Türk Müziği’ne gelenek ve modernitenin diyalektiği ekseninden bakış
https://turkmuzigidergisi.com/index.php/tm/article/view/153
<p>Bu çalışma, çağdaş Türk müzikoloji tarihinin önemli temsilcilerinden biri olan Sıtkı Sahil'in (d. 1955, Erzurum) sanatsal kariyerini, pedagojik metodolojisini ve müzikal mirasını incelemektedir. Sahil'in bestekârlık, koro şefliği ve müzik eğitimciliği alanlarındaki çok boyutlu katkılarını tarihsel ve kültürel bağlamları içerisinde değerlendiren bu araştırma, sanatçının 1978-1981 yılları arasında TRT Erzurum Radyosu'nda akitli sanatçı olarak başlayan profesyonel müzik serüveninden, 1981 sonrası Balıkesir'de kurduğu kurumsal yapılara ve geliştirdiği pedagojik modellere uzanan geniş bir spektrumu kapsamaktadır. Araştırma, Sahil'in besteleme pratiğinin fenomenolojik boyutlarını, dini musiki alanındaki otantik ifade arayışlarını ve klasik Türk müziği ile modern yaklaşımlar arasında kurduğu diyalektik ilişkiyi analiz etmektedir. Sanatçının 1300'ü aşkın bestesiyle somutlaşan müzikal mirası, salt birer estetik üretim olarak değil, aynı zamanda kültürel aktarım, pedagojik yenilik ve kurumsal gelişim bağlamlarında değerlendirilmektedir. Çalışmada, Sahil'in müziği bir "yaşam biçimi" olarak nitelendiren varoluşsal yaklaşımı ve müzikal formların salt estetik değil, etik ve felsefi boyutlarına dair geliştirdiği farkındalık özellikle vurgulanmaktadır. Sahil'in 1997'de başlattığı Balıkesir Ulusal Türk Müziği Sempozyumu gibi akademik girişimleri ve dezavantajlı topluluklar için geliştirdiği sosyal sorumluluk projeleri, onun müzikal vizyonunun çok katmanlı doğasını ortaya koymaktadır. Araştırma sonucunda, Sahil'in çağdaş Türk müzik kültüründeki konumunun, gelenek ve modernite arasındaki diyalektiği yansıtan, koruyucu ve yenilikçi boyutları birleştiren özgün bir sentezi temsil ettiği tespit edilmiştir. Bu sentez, Bourdieu'nün "kültürel sermaye" kavramı bağlamında da değerlendirilebilecek nesiller arası aktarım mekanizmalarıyla desteklenmekte ve Türk müziğinin tarihsel mirasının korunması ile çağdaş bağlamlarda yeniden yorumlanması arasında sistematik bir denge kurmaktadır.</p>Seyhan Canyakan
Telif Hakkı (c) 2025 Türk Müziği
https://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0
2025-03-122025-03-128388